MHP Genel Lideri Bahçeli partisinin küme toplantısında konuştu.
Bahçeli’nin açıklamasının satırbaşları şöyle;
“Cumhur 2023’te geleceğine, hakkına, hukukuna, tarihine, onuruna sahip çıkacak.
Cumhur İttifakı’nın önü açıktır. Zillet ittifakının siyasi ömrüyle birlikte önü de kapalıdır. Cumhur İttifakı’nın iktidar yürüyüşünü durdurmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Zillet ittifakı fazla heyecan yapmasınlar, boş hayallere kapılmasınlar.
Eğer seçim 18 Haziran 2023’te yapılırsa bugünden itibaren 356 gün kalmıştır. 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri’nin üzerinden geçen yaklaşık 4 yıllık vakit dilimi kimin millet ve vatan sevdalısı; kimin iş birlikçi ve Türkiye aykırısı olduğunu yeterlice tescillemiştir.
Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığı yasaldır, yasaldır, anayasaldır. Gayretler boşunadır.
2023’te sayın Cumhurbaşkanımız tekrardan ve yine hatta çok güçlü bir formda Cumhurbaşkanı seçilecektir. Türkiye’nin geleceğini Cumhur İttifakı inşa edecektir.”
Saadet Partisi Genel Lideri, ‘Seçimleri yüzde 99 kazanırız” açıklamasını yapmış. Ucube kehanete güler misiniz, ağlar mısınız? Biz sayın Karamollaoğlu’na hayal dünyasında mutluluklar diliyor, Allah’tan da kendisine ve öteki Zillet ittifakı ortaklarına basiret ve izan temenni ediyoruz.
Irak ve Suriye tezkerelerine hayır diyerek, Mavi Vatan’a hayır diyenleri acı bir son beklemektedir.
Vakit amacımıza kilitlenme, gönüllere girme, gönüllerle kucaklaşma vaktidir. Nereye gittiğini bilen bir yelkenin suratını kesecek bir rüzgar yoktur. Biz nefsine teslim olup zillete düşenlerle değil adam üzere adam olanlarla yürüyoruz.
SEL VE ORMAN YANGINI
Doğal felaketlerle çaba birebir anda vakte ve çok sıkıntı kaidelerle yapılan insan üstü bir çabadır. Dün Bartın, Karabük, Sinop ve Kastamonu’da görülen seller büyük ıstıraba yol açmıştır. Çaylar taştı, köprüler yıkıldı. Vatandaşlara geçmiş olsun diliyorum.
Bir öteki hususta orman yangınlarıdır. Yeşile düşman kesilenler periyot devir canımızı da yakmaktadır. Ormana kastedenler vatana kastetmişlerdir. Geçen hafta Marmaris’te 4500 hektarlık ormanlık alan yangından ziyan gördü. Sabotaj ve taarruz içinde olanlara en ağır cezayı vermek milletimizin haklı beklentisidir. Ağaçlarımızı yakanların hayat ışığını söndürmek boynumuzun borcudur.
Bu vatan düşmanına hangi cezayı verirsek yüreğimiz soğuyacak? Her canı sıkılan bir yeri yakarsa ulusal varlığımızı nasıl koruyacağız? 28 Temmuz – 2 Ağustos 2021 tarihleri ortasında 119 eş vakitli yangın çıkmıştır. Ateşin Çocukları isimli PKK’lı teröristlerin sabotajları, casus provokatörlerin kapalı devre aksiyonları, ilaveten ihmaller zinciri, tedbirsizlik ve dikkatsizlikler birbirlerini eklemlenerek binlerce hektarlık orman alanımız cayır cayır yanmıştır.
İDAM CEZASI
Hainler ormanlarımızı ateşe vererek hıyanetlerini kusmuşlardır. Ağaçlarımız yansa da dikilecek fidanlarımız vardır. Tekrar yeşillendirmek namus borcumuzdur. Anayasa’nın 169’uncu unsurunda ormanların korunmasıyla ilgili kararlar yer almaktadır. Yanan ormanların yerine yeni ormanların yetiştirileceği, tarım ve hayvancılığın yapılamayacağı, nezaretinin devlette olduğu ortadadır. Ormanlara ziyan verecek hiçbir teşebbüse müsaade verilemeyecektir.
Ormanları yakmak, ormanı yok etmek maksadıyla işlenen kabahatlerin af kapsamına alınmayacağı da çok net bir formda kural altına alınmıştır. İdam cezası tartışmasının faydalı gördüğümüz, kanun teklifi gelirse dayanak olacağımızı beyan ve tabir ediyorum. İdam cezasının bayan cinayetleri, tecavüz ve terör kabahatlerinin da içermesini ümit ediyorum. Üzerimize ne düşüyorsa yerine getirmeye hazırız. Pınar Gültekin’e, Nurcan Karakaya ile Bedirhan Mustafa’ya ilahi hesap günü çattığında ne diyeceğiz.
KILIÇDAROĞLU’NU AMAÇ ALDI
Her canlının hakkını gözeten Türk İslam Medeniyeti’nin en değerli bedeli adalettir. CHP’nin bu adalet kavrayışından haberi yoktur. Bunların kalpleri taşlaşmış, vicdanları buzlanmıştır.
Devlet bütün imkanlarını seferber etmişken Kılıçdaroğlu da hasımlık seferine çıkmıştır. Tarım ve Orman Bakanımızın kamuoyunu bilgilendirerek palavraya direnmesi, İçişleri Bakanımızın çalışmaları bize nazaran takdire şayandır. 15 uçak, 46 helikopter 12 bin 400 ton suyu alevlerin içine boşaltırken Kılıçdaroğlu durduğu yerde ateşleniyor, adeta neden daha fazla yangın çıkmıyor diye hayıflanıyordu. Kılıçdaroğlu tekrar çamura yattın, yeniden sınıfta kaldın, tekrar su kaynattın.
Zillet ittifakının yakasına bu kir yapışmıştır. Kılıçdaroğlu lisan sürçmesinden midir yoksa karanlık bir malumattan ötürü mıdır bilinmez, orman yangınını herkes biliyordu demişti. Sayın Kılıçdaroğlu orman yangınlarını nereden biliyorsun? Türkiye orman yangınına mahkum kalmışken, hükümeti kast ederek milletin başına bela olduğu diyen Kılıçdaroğlu öfkesinin kurbanı olmuştur.
Sana adil demek, sana milletini ve vatanını seviyor demek hakikate en ağır bühtandır. Türk milleti zemzem diye sunulan zehri açma içmeyecek, demokratik duruşunu 2023 yılının Haziran ayında yapacaktır. Zillet ittifakı unutmasın ki yanlış hesap sayımdan döner.”