Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 28 Temmuz 2015 günü yol kesen bir küme terörist Erzurum’dan Şanlıurfa’daki misyon yerine dönen polis Sedat Yabalak’ı eşi ve üç çocuğunun gözü önünde kaçırdı. Polis Yabalak iki yıl evvel Gara Dağında 13 kamu vazifelisi ile birlikte teröristlerce kurşuna dizilerek şehit edildi, lakin kaçırılmasıyla ilgili dava bir türlü bitmedi.
Tanık olarak tabiri alınan şehit polisin eşi Burcu Yabalak Y.A’yı fotoğrafından teşhis ederek, “Yüzleri kısmen kapalı elleri silahlı şahıslar aracımızı durdurdu. Bizimle konuşan kişinin yüzü açıktı. Kimlik sordu, eşim kimliğini gösterdi. Israrla cüzdanını çıkarmasını istedi. Polis kimliğini görünce öbür teröristleri çağırıp ‘Polismiş’ dedi. Ben bizim hatamız yok, bırakın gidelim dedim, geride çocuklarımız oturuyordu. Bize ‘Tayyip’in köpekleri. Öcalan’dan mektup gelmediği sürece eşini götüreceğiz, hür bırakmayacağız’ dedi. Bana fotoğrafı gösterilen kişi aracı durdurup eşimi alıkoyanlardan biridir. Bu kişi olay günü hiç konuşmadı. Asıl bizimle konuşan kişiyi teşhis etmiştim” dedi.
“İFADE VERMEK İSTEMİYORUM”
Mahkeme Burcu Yabalak’ın tekrar sözünü almak ve teşhislerde bulunması için yazdığı talimatlara Yabalak söz vermek istemediğine dair mahkemeye dilekçe gönderdi.
Kaçırma aksiyonunda yer aldığı argümanıyla ağırlaştırılmış müebbet mahpus istemiyle yargılanan sanık Y.A. sözünde, “5 Haziran 2015 tarihinde Diyarbakır’da HDP’nin düzenlediği mitingde meydana gelen bombalı atakta bedenimin çeşitli yerlerinden yaralandım ve gördüğüm tedavi sonrasında da bastonla gezdim. Sedat Yabalak’ın kaçırıldığı olayla benim alakam yoktur. Benim bugüne kadar terörle hiçbir irtibatım olmadığı üzere kendim de bir terör mağduru olarak bu olaydan sonra isimli makamlara başvurdum. Hakkımdaki teşhisi kabul etmiyorum. Polis eşinin beni neden teşhis ettiğini de anlamış değilim. Ayağımda hala şarapnel kesimleri var ve yürümekte zorlanıyorum. Üç yıldır çalışamıyorum” dedi.
İSTİNAF HTS VE BAZ BİLGİLERİNE BAKILSIN DEDİ
Mahkeme, sanık Y.A’nın istikrarlı ve dengeli savunması, örgütten talimat alarak şehit polisi kaçırdığına dair bilgi, fotoğraf ve imaj kaydı bulunmadığını, Burcu Yabalak’ın birden fazla söz vermek istemediğine dair dilekçeleri ile sanık hakkındaki ihbar kaydının tek başına karara temel alınamayacağını da dikkate alarak sanığın kanıt yetersizliğinden oy birliğiyle beraatına karar verdi.
Savcının itirazı üzerine Bölge İstinaf Mahkemesi sanığa verilen beraat kararını bozdu. Kaçırılmanın gerçekleştiği tarihte sanığın kullandığı GSM çizgisinin tespit edilerek geriye dönük HTS kayıtlarının incelenmesini, kullandığı telefon çizgisinin olay yerinden baz alıp almadığının tespit edildikten sonra sanık hakkında buna nazaran tekrar karar kurulması gerektiğine karar verip belgeyi lokal mahkemeye iade etti.