İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanlığı’nda, ‘105-110’uncu Periyot Mülki Yönetim Amirleri Eğitimi’ne katıldı. Burada konuşan Soylu, Avrupa’yı uyuşturucuya teslim olmak suçlayarak “Avrupa uyuşturucu ile gayretten vazgeçmiştir. Uyuşturucunun kullanımı, Avrupa’nın birçok bölgesinde özgür bırakılmıştır. Amerika’da uyuşturucu kasabaları vardır, şırıngalar ücretsiz verilmektedir. Bu bir teslimiyettir ve bütün dünyayı bu teslimiyete davet etmektedirler” dedi.
‘KADINA ŞİDDETTE BİRÇOK ADIM ATTIK’
DHA’nın haberine nazaran Soylu, İçişleri Bakanlığı’nın 2022 yılında verdiği eğitimler hakkında bilgi verdi. Soylu, “Vatandaşın hayatına direkt tesir eden bir mesleğiniz var. Münasebetiyle, beklentileri karşılayabilmek için kendimizi yeni tutmak zorundayız. Bunu göz önünde bulundurarak son yıllarda tam da bugün, yaptığımız üzere hizmet içi eğitimlerimize yük verdik. Merkez ve taşra ünitelerimizde, 2022 yılında gerçekleştirdiğimiz hizmet içi eğitimlere, mükerrerler dahil toplam 2,7 milyon iştirak oldu. Bu az bir sayı değil. Biz buna kıymet veriyoruz. Çocuklarımızı ve toplumsal medyada kullanıcılarını, ziyanlı alışkanlıklardan ve hücumlardan korumak için yalnızca bu yıl SİBERAY eğitimi verdiğimiz kişi sayısı 5,1 milyon. Bayana karşı şiddet ve aile içi şiddetle uğraşta birçok adım attık” dedi.
‘UYUŞTURUCU TÜRKİYE’YE GİRER GİRMEZ YAKALANIYOR’
Soylu, uyuşturucu imalat ve ticaretiyle gayret çalışmalarına ait, “Uyuşturucu dünyanın en büyük belalarından bir adedidir. Size bir sonuç söyleyeyim. Avrupa uyuşturucu ile çabadan vazgeçmiştir. Uyuşturucunun kullanımı, Avrupa’nın birçok bölgesinde hür bırakılmıştır. Bunu cezalandırmamaktadır. Amerika’da uyuşturucu kasabaları vardır, şırıngalar ücretsiz verilmektedir. Bu bir teslimiyettir ve bütün dünyayı bu teslimiyete davet etmektedirler. Meğer biz, Türkiye’nin en büyük uyuşturucu operasyonlarını gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye de devam ediyoruz. Bu ülkede uyuşturucunun 4’te 1’i doğuda yakalanırken artık 4’e 3’ü Van, Hakkari ve Ağrı vilayetlerinde yakalanıyor. Yani Türkiye’ye girer girmez yakalanıyor. Bu yıl 15 ton metamfetamin yakalandı. Bizde uyuşturucuya bağlı vefatlar milyonda 5 iken Amerika’da bu sayı milyonda 330 civarı” sözlerini kullandı.
’10 YIL EVVEL TÜRKİYE’DE HUDUT DUVARLARI MI VARDI?’
Mültecilerle ile ilgili Soylu, “Savaş başladığından itibaren biz, yüzyılladır tıpkı topraklarda yaşadığımız, bir arada bağımsızlık çabası verdiğimiz, birebir kıbleye yöneldiğimiz bu insanları yalnız bırakmadık, bırakamayız da. Topraklarından edilen insanlara, insanlığa, sırtımızı dönmedik. Savaştan kaçanlara kucak açtık, hepsinin kaydını tuttuk ve hepsinin sıhhat kartlarını hazırladık. Avrupa’nın gördüğünde parmak ısırdığı kampalar yaptık. ‘Mış’ üzere yapmadık” diye konuştu.
Soylu, göç ile ilgili Almanya ve İngiltere’den örnek göstererek, şöyle konuştu: “Almanya, dünyanın en çok göç alan ülkelerinden bir tanesi. Hala da almaya devam ediyor; lakin batmadı. Yeniden İngiltere, dünyanın en çok göç alan ülkelerinden bir tanesi lakin ulusal hasletlerinden bugüne kadar hiç vazgeçmiş değiller. Tıpkı istikamette devam ediyor. Son 5 yıldır Türkiye’de Suriyeli sayısı, 800 bin çocuk doğmasına karşın artmadı. Aldığımız önlemler var. Kaçak göçle gayretimiz birebir formda devam etmektedir. Avrupa’nın toplam geri gönderme merkezi kadar geri gönderme merkezi var Türkiye’nin. Bunu görmesek, bu türlü bir sağanakla karşı karşıya kalacağımızı anlamasak bu türlü bir kapasitemiz olur mu? Elbette olmaz. Kamplarımız hariç 20 bin 500 kapasitemiz var ve önümüzdeki günler, bu kapasite yaklaşık 23 bine çıkacak. Yalnızca bugünü değil, geleceği de düşünen, buna plan yapan bir anlayışı daima olarak uygulamalısınız. Türkiye’de hudut duvarlarının kilometresi 1080 kilometreye kadar çıktı. Bundan 10 yıl evvel Türkiye’de hudut duvarları mı vardı.”
‘TÜRKİYE ALT VE ORTA SEVİYE ÜLKELER TARAFINDAN TAKİP EDİLİYOR’
Türkiye’nin dünyadaki alt ve orta seviye ülkeler tarafından takip edildiğine değinen Soylu, “Ümitleri Amerika ve Avrupa değildir, ümitleri biziz. Biz, ‘Türkiye Yüzyılı’nı tabir ederken bunu yalnızca kendi topraklarımız içerisinde bir maksat olarak ortaya koymuyoruz. Dünyada bizim üzere olan ülkelere ‘siz de savunma endüstrinizi yüzde 20’lerden yüzde 80’lere çıkarabilirsiniz’ diyoruz. ‘Siz de sömürgeci devletlere karşın kendi arabalarınızı yapabilir, kendi insansız hava araçlarınızı yapabilirsiniz’ diyoruz. Bu türlü bir sorumluluğumuz var. Bu sorumluluk şuradan kaynaklanıyor. Kabe-i Muazzama’nın etrafında tavaf edenler, bizim milletimizden olmayanlar, bize dua ediyorlar. Zira bizim o bayrağı taşıyabileceğimizi görüyorlar. Mağdur ve mazluma el uzatabileceğimizi görüyorlar” dedi. (HABER MERKEZİ)